İlgi arsızı değildim, sürekli birlikte olmak veya işte yapış yapış bir ilişkide olmak benim sevgi dilim değil. hatta benim birine kolay kolay ihtiyacım bile olmaz, hep her şeyi ben hallederdim veya kalırdı öyle bu yaşıma böyle geldim. Ama nasıl bir sevgisizlik içindeymişim ki gelecek bir güzel söze muhtaçmışım, bir nasılsına tavmışım.. nasıl da varlık içinde yokluk çekmişim, nasıl da körmüşüm de bunu görememişim. Ama anlıyorum görmek istememişim, alışkanlıklar bağamlılık olurmuş şimdiyse yoksunluk krizindeyim.. Yanımda olman gereken zamanlarda o kadar yokmuşsun kii, bu gün bir su şişesini açarken bile ihtiyaç duydum sana, yazık oldu geçen tüm zamanlara, yazık oldu kurulan tüm hayallere..
Hayatınızdan geçip giden her insanın sizde anıları kalır geriye, deli dolu çılgınlıklar, tutkulu geceler ve eğlenceli sabahlara uyanırsınız. Ama anıların güzeli olduğu kadar kötüsünü de biriktirirsiniz çünkü hayat bu, hiçbir zaman tek düze ilerlemez.. İnsanlar gittiklerinde elimizde tecrübeler kalır, onların bize kazandırdığı.. Birinin adını duyduğumuzda hep son resim gelir aklımıza o son anıyla, ayrılıkla hatırlarız. Neden tanıdığınız gibi kalmaz ki, neden ilk görüşleriyle kazınmazlar ki zihnimize? Tanıştığım gibi kalmasını dilediğim çok kişi var, iyisiye hatırlamak istediğimiz insanlar neden hep kalbimizi kırar?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder