Kahve Kupasında Bir Rakı Damlası


        Dargınım hayata, hayatın getirdiklerine... Dargınım bu gün olduğum mutsuz, huzursuz insana... Kırgınım da biraz, öfkeliyim de. En çokta yorgunum. Pasif agresif bir sıkıntı bulutuyum işte süzülüyorum, siliniyorum... Tek bedende iki kişi yaşıyorum sanki. Kendim olmaktan çok uzağım, mutu olmaktan uzak olduğum kadar  hem de. Uçurumlar var aramızda, kapatamayacağım yaralar var, aşamayacağım pişmanlıklar var, derin karanlıklar var aramızda... Susmak kolay oluyor, zor olan anlatmak, tekrar tekrar yaşamak, konuşarak anlaşılmak zor olan. Kısa rahatlamalarım oluyor bazen, bir nefeslik güzel duygularım. Kafamın içi durgun bir deniz gibi sakin, serin. Sonra bir rüzgar eser, yağmur başlar huzurlu bulduğum o manzaralara karlar yağar, yumarım gözlerimi, açmamla yanmam bir olur. Kendi cehennemimde bulurum kendimi...

Elimde kalem, dizimde defter, masamda rakı... Sanki tekrar on beş yaşındayım, göz bebeğimde inatla tutunan gözyaşı, dişlerimse sımsıkı kenetlenmiş. O kadar öfkeliyim ki kendime ne konuşmaya, ne yazmaya, ne de yaşamaya mecalim yok. Öyle dargınım ki kendime affedilişi yok....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

taslak işte

 Nasılsın sorusuna yorgunum diyorum genelde, lügatımda kalan tek kelime buymuş gibi tekrarlıyorum hayat nasıl olursa olsun epey zor geçiyorm...