Yoruldum... Alışıldık bir şekilde, her zamanki gibi... Yoruldum hayatın koşuşturmacasına yetişememekten, onca iyi veya kötü farketmeksizin 7 milyar 924 milyon insan arasında kendimi bomboş hissetmekten, robotlaşmış ve duyarsızlaşmış geleceğin siması olmaktan, dalga geçtiğim onca şeye dönüşmekten ve hakkını savunduğum tüm duygulardan uzaklaşmaktan yoruldum. İsyan cümlelerinden, tahammülsüz satırlardan veya hislerle ilgili her paragraftan bıktım, usandım... Konuşmamayı, yazmamayı, ayak uydurmayı denedim, olmadı. Artık aynaya baktığımda boşa geçmiş bir ömür görüyorum, yanlış seçimler üzerine kurulu boş bir hayat kaldı sadece elimde... İnsan kendi kendine de yüzünü dönüp yaşamaya devam edemiyor ki, herkese dönersin de sırtını arkanda bir tek yine sen olunca nasıl dönersin ki? Aidiyetsizlik ve ebediyetsizlikle su gibi akan hayatın akışına nası da kapılıp gitmeyeyim şimdi, bir an önce sona yaklaşmak var iken çocuk aklımla nasıl inanabildim dolu bir hayat yaşayabileceğime? Her şeyi tadabileceğime? üstüme basıp geçmiş ölü bir çocuğun ayak izleri ve önümde ne kadar yaşayacağımı bilediğim bir yaşam var, bana bir şey olursa annem çok üzülür düşüncesi ile uyandığım sabahlar, tatsız tuzsuz kitaplar ve müzikler, kapitalist sistem köpekliği üçlüsü ile geçen günler kaldı bir tek elimde. Sevgi duygusu yerine koyduğum kedim ve sessiz, soğuk bir eve hapsettim kendimi, biraz üzülür gibi olsam da kendime başka bir şekilde ayak uyduramayacağımı biliyorum içten içe... Kendime ait bir alanım, evim de olmasa baştan aşağı sahtelikle dolup taşacağım. Beni yine bir tek benim tanımamdan, anlaşılamamaktan, sanrılardan, en çokta kendimi kandırmaya çalışmaktan çok yoruldum. Uzun lafın kısası harbiden yorgunum, bittim, tükendim, bakınız benim benliğimden eser kalmadı...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
taslak işte
Nasılsın sorusuna yorgunum diyorum genelde, lügatımda kalan tek kelime buymuş gibi tekrarlıyorum hayat nasıl olursa olsun epey zor geçiyorm...
-
Bok gibi biraz, kırılmış gibi değil de daha çok bunalmış gibi, yıpranmış veya eskimiş gibi. Sonuna gelmiş bitmiş de okey'e dönüyor ...
-
Sevgili 15 yaşım, Tarih tekerrür etmeyecek ve senin gibi biri bir daha yer yüzüne gelmeyecek belki, Belki de senin gibi ...
-
Bazen gözlerin görmez, kulakların duymaz Bomboş kalırsın hiçlikte. Yapayanlızlığımın ortasında bile duyduklarım var, Kafayı yemiş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder